Artuklu Sarayı’nın kabul salonu 9 bin sene sonraları arkeologları ağırlıyor

DİYARBAKIR’ın Uğur ilçesinde 9 bin yıllık Amida Höyük’teki Artuklu Sarayı’nda arkeolojik hafriyat çalışmaları baştan başladı. Hafriyat Başkanı ve Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Talih, sarayın akseptans salonunun bölüm yüzüne çıkarılacağını belirterek, “Akseptans salonunun Roma ve Artuklu dönemlerine ilgili mefruşat katmanlarını ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar yüzde 90’lık kısmı tamamlandı. Amida Höyük’te yaptığımız kazılar neticesinde burada günümüzden 9 bin sene evvel bir hayat olduğu netleşti. Yani M.Ö. 7 binlerdeyiz. Bu gündüz daha birlikte geriye gidecek” dedi.

Diyarbakır’ın kalbi olarak nitelendirilen ve Uğur ilçesinde kâin 9 bin yıllık Amida Höyük’teki Artuklu Sarayı kazı bilimsel kazı çalışmaları yeniden başladı. Urartular, Persler, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler ve Selçuklular’ın bile aralarında bulunduğu birçok medeniyete karı sahipliği özne kentte, 1962’bile ilk arkeolojik kazı yapılan kayran olma özelliğini bile haiz Artuklu Sarayı’nda bugüne kadar bir nice yapı ortaya çıkarıldı. Baştan başlanan kazılarda sarayın kabul salonunun dönme yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Hafriyat Başkanı ve Dicle Üniversitesi Konuşma ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, bulunulan bölgede 9 bin yıl önceki dirim olduğunun netleştiğini ifade ederek, yapılacak hafriyat çalışmalarıyla bu tarihin daha de eskiye gideceğini söyledi.

‘ŞİMDİYE KADAR 5 MEKAN ORTAYA ÇIKARILDI’Talih, kazı çalışmalarının çekicilik sıcaklığı nedeniyle yorucu geçtiğini rapor ederek, şöyle konuştu:

“Çalışma yaptığımız kayran, sarayın kabul salonu adına adlandırdığımız mekandır. Salonun Roma, Artuklu ve elan eski dönemlere ilişkin mefruşat katmanları ortaya çıkartılmaya çalışılıyor. Havalar sivri yunak olduğundan kazı tahsis etmek az buçuk sıkıcı oluyor. İnşallah eylül ayından itibaren işçilerimiz ve gönüllülerimizle kazı çalışmalarımıza bitmeme edeceğiz. Diyarbakır Artuklu Sarayı Kazısı kentte yapılan geçmiş kazı bilimsel kazıdır. 1961-62 yılında Prof. Dr. Oktay Aslanapa marifetiyle burada tıpkısı hafriyat yapılmıştı. 2018 yılından itibaren benim başkanlığında kazı devam ediyor. 5 yıldır yapılan kazılarda şimdiye büyüklüğünde sarayın divanhanesi tamamıyla ortaya çıkartıldı. Sarayın şu anda bulunduğumuz mekanı olan ‘kabul yeri’ ortaya çıkartıldı. Salonun yüzde 90’ı ortaya çıkartılmış durumda. Yüzdelik 10’luk kısmı dahi bu sezon İnşallah tamamen ortaya çıkartılmış olacak. Onun dışında saraya ilişik beş altı mekan henüz ortaya çıkartıldı. Şimdiye büyüklüğünde 5 mekan ortaya çıkartıldı. Hafriyat çalışmaları bitmeme ederken özellikle sarayın su sistemi, teshin sistemleri aktarılma yüzüne çıkmaya devam ediyor. Bu yılki çalışmalarda dahi sarayın divanhanesinde bulunan selsebil ve havuza revan akarsu sistemi ortaya çıkartıldı. Pişmiş toprak dediğimiz pöhrenklerle akarsu saraya münfail, oradan divanhaneye, divanhanenin içindeki havuza suyun dağıtımı sağlanmış. Amida Höyük’te yaptığımız kazılar neticesinde burada günümüzden 9 bin sene önce benzeri dirim olduğu netleşti. Yani M.Ö. 7 binlerdeyiz. Bu gündüz henüz bile geriye gidecek. Savaşlar olduğundan yıkımlar yaşanıyor. Helenistik ve Roma dönemine büyüklüğünde ağırlıklı kendisine kerpiç kullanıldığından burayı düz oran bir öncekine ilişik yıkıntıları düzeltmiş, onun konusunda yenisini yapmış, nedeniyle kurgan yükselmiş.”



Share: