Antalya Tecim ve Uran Odası (ATSO) Başkanı Davut Tehlikeli, “Turizm başarısı ve ecnebi ilgisi Antalya’nın alternatifinin olmadığının kanıtıdır. Bugüne büyüklüğünde bu pırlantayı gereği kadar korumadık, buna rağmen şehrimiz çokça kızıl ve eşsiz kaldı. Antalya’yı ranta kurban etmezsek, elan fazla bozmadan, estetik, düzenlenen, uslu benzeri site yaparsak Antalya ekonomisi tutulamaz” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Ağustos Ayı cılız sedir toplantısı, Divan Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında gerçekleşti. ATSO Meclis Salonu’ndaki toplantını açılışında aynı istişare eden ATSO Umumi Heyet Başkanı Davut Aheste, Oda faaliyetlerinin yanı sıra, şehir ve talih gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının başında Aşure Ayı ayını kutlayan Başbuğ Davut Kısık, Suriye’birlikte şehit sakıt askerlerimiz ile sabık hafta sonu Gaziantep ve Mardin’dahi yaşanan gidiş geliş kazalarında yaşamlarını kaybedenlere yağmur, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.
“Cesaret kâm şikayeti”
Bu ay sunu çokça sektörlerden mevrut emniyet talepleri ve şikayetleriyle uğraştıklarının altını çizen Sakil, “Odalar Birliği adına haziran böylecene Cumhur Reisi Yardımcısı Fuat Oktay ve bakanlarımızla derinti yapmıştık. Son dönemde Hat Bankası başkanıyla ve Bankalar Birliğiyle değişik görüşmeler gerçekleştirildi. Krediye erişim zorluğu, yüreklilik maliyetleri, yarkurul ve dosya ücretleri kadar bilcümle sorunları konuştuk. Akıbet dönemde Tarz Bankası piyasayı fonlamayı azaltmıştı, bu birlikte kredilerde daralmaya defa açmıştı. Ayrıca cesaret tahsisinde de bölgesel ve sektörel dengesizlikler ortaya imdi. Söz Gelişi, 6 aylık dönemde İstanbul, Ankara üzere illerde yüreklilik artışı yüzde 29 iken Antalya’üstelik yüzdelik 20’üstelik kaldı. Büyük dış satımcı şirketlerin krediden elan aşkın behre aldığını görüyoruz. Odalar Birliği toplantılarında hep bu sorunlar konuşuldu. Yıl sonuna kadar az buçuk sabredin denildi, ama son günlerde kredilerde biraz inhilal başladı. Model Bankası Cuma Namazı haset repo indirdi, Cumartesi kredilerle ait manifesto yayınlandı. Faizin yüzde 13’e inmesi çok cesim tıpkı aşama değil, ama yayınlanan bildiri, bankaları ürem indirmeye cebbar niteliktedir. Arbitraj faizleri dünden itibaren düşmeye başladı. Özellikle harcama karşılığı sunulan kredilerde ürem düşecektir. Harcama dışı kredilerin ise artması istenmiyor, orada getiri düşse de fazla güven verilmeyecektir. Bu kararın özel bankaların kredilerinde daralma oluşturmamasını, KOBİ’lerimize yarayışlı olmasını beklenti ediyorum. Durumu yakından izleme ediyoruz” dedi.
“Ensiz kalıyor”
Bankalar Birliği ile toplantıda ekspertiz değerlemelerinin yetersizliğinin bile görüşüldüğünü hatırlatan Ağırbaşlı, “Yıllardır konuşulan aynı konuydu, ama demin elan aheste aynı sorun haline geldi. Çünkü para şişkinliği dolayısıyla canlı değerlemeleri çok bağan kalmaya başladı. Bankalar ekspertiz değerleri üstüne bizim büyüklüğünde şikayetçiler. Zira özlük aktifleri bile bağan değerlenmiş oluyor. Bu nedenle ekspertiz değerlemeleri için TOBB ve Bankalar Birliği arasında kuma bir alt kurul kurulmasına karar verildi. Böylelikle bu konunun kök tıpkısı çözüm yoluna gireceğini irade ediyorum. Itimat dışında girdi maliyetleri şikayetleri devam etmektedir. Bu enflasyonun KOBİ’leri elan çok etkileyeceğini söylemiştik. Iri şirketlerin kar artışları da bunu göstermektedir. KOBİ’lerde ciroların önemli kısmı neşelilik ve akaryakıt oldu. Geçenlerde tıpkı lokanta sahibi arkadaşımız, kirasının 23 bin liralık, hayatiyet faturasının 60 bin liralık olduğunu söyledi. Antalya’de temas yerde klima çalışıyor, sair illere göre canlılık tüketimimiz elan aşkın. Doğalgazdaki bölgesel tanıtmalık elektrikte bile olmalıdır. Antrparantez son zamanlarda cıvıltı kesintileri birlikte ciddi tıpkı sorun olmaya başladı. Enerjide celal alacak indirimi yaptı, bütçeden bindi var, ama az kalıyor. Bu dönemde rüşvet geliri yüksek, bütçe açığımız düşük, enerjide kerem desteklerinin artırılması için daha çok çabalama gösterilmelidir” ifadelerine kayran verdi.
“Antalya merkezli transfer şirketi önerisi”
Möble ve transport komitelerinin Antalya merkezli nakil şirketi kurulması konusunun muhteşem olduğuna değinen Yoğun, “Antalya kendisine aynı lojistik şirketimizin olması gerektiğini güzeşte yıl söylemiştim. Maalesef ülke kendisine kuma iştirak kültüründe anlayışsız kaldık. Şehrimizin geri hizmet şirketi, dış tecim resülmal şirketi, fuar şirketi, GES şirketi üzere anonim kıpırdak şirketleri olmalıydı. Bunları göz mensupları kurmalı, kurumlar birlikte bindi vermelidir. Bizde ya olmuyor evet tersi oluyor. Gelişigüzel iki komitemizden bu konuya önem vermelerini talep ediyorum. Bu şirket takkadak möble ile sadık kalmaz, e-ticaret, dayanabilen istihlak kabil bir nice sektöre fayda sağlar. Bu kök girişimler hem maliyetleri düşürür hem birlikte gelirin Antalya’de kalmasını sağlar. Bina malzemeleri sektörümüzün dile getirdiği KDV alacakları meselesini yetkililerle görüştük. Idrak dairesi başkanımız KDV farklarından doğan alacakların 90 dolaşma zarfında ödendiğini söylüyor. Sair normal KDV iadelerinde gecikmeler devam etmektedir. Kırtasiye sektörümüz tahkiye gibi edebi tezkere yazarlığına bindi verilmesini öneriyorlar. Pir tıpkısı öneridir, karşılık bulmasını diliyorum” diye niteleyerek konuştu.
“2 milyon hane açığı”
Türkiye genelinde sabık yıla bakarak konut ruhsatlarında düşüş olduğunu nâkil Ağırbaşlı, “Ülkemizde normal üretim yılda 1 milyona yakın konuttur. Zira can 1 milyon artıyor, 600 bine yakın evlilik oluyor, çarkıt yapı stoku değişmek zorunda. Göçler ve yabancı talebi bile var. Yılda 1 milyona göre serencam dört yıla bakıldığında 2 milyona yakın konut açığı olduğu görülüyor. Bu sorunları fora etmek amacıyla inşaat maliyetlerini düşürecek yıpranmamış adımlara gerekseme var. Hükümet ati ay tıpkı paket açıklayacağını duyurdu. İnşallah hal olacak adımlar atılır. Türkiye’de inşaatlarda enkaz olurken Antalya’bile göz üretimi geçen yıla bakarak yüzde 32 oranında arttı. Konutta Antalya’ya ecnebi ilgisi dahi devam ediyor. Orak Ayı ayında Antalya’ya gelen Acımasız komşularımız sayesinde yabancı konut alımında İstanbul’u geçtik. Basamak satışının yüzde 30’u yabancıya yapıldı, bu dahi elbette fiyatları yükseltiyor. Üretim artarsa genişlik ve istek dengesi kurulacaktır, ama maliyetlerin da düşürülmesi gerektiği açıktır. İnşaatlar artarken Antalya’dahi altyapı üzerine sıkıntıların arttığını görüyoruz. Cümbüş ve şebeke sisteminin dakikasında geliştirilmesi gerekiyor. Belediyelerimizin gelirleri mikro ve altyapıya yetişemiyorlar. Antalya kabilinden Türkiye’nin misafir odası olan ayrımsız şehrin altyapı yatırımlarına evleviyet verilmelidir” dedi.
“Büyümeye devam ediyor”
Sorunlara karşın Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini kaydeden Ağır Sıklet, “Pandemide Çin’birlikte ve Avrupa’üstelik fabrikaların kapanması bize yarar sağladı. Rusya ile ticari ilişkiler canlanıyor. İsrail ve Koy ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesi dahi turizme ve ihracata müspet yansıyor. Serencam günlerde ekonomiye döviz girişi başladı, şayet bu bitmeme ederse biraz inhilal olacaktır. Dünyada toptan durgunluk işaretleri başladı. Enerji fiyatları düşerse, kalıp bankaları repo artışları yavaşlarsa bizim işimiz da kolaylaşır. Fakat acun ürem artırmaya bitmeme ederse, kış aylarında erke fiyatları yeniden artmaya başlarsa işimiz zorlaşır” diyerek konuştu.
Turizmde ağustos kocaoğlan itibariyle havayoluyla mevrut ecnebi ziyaretçi sayısının 9 milyonu geçtiğini tabir fail Ağır Sıklet, savaşın ters etkilerine rağmen çarklar döndüğünü, yıpranmamış pazarların gelişmeye başladığını bildirdi.
“Antalya ekonomisi tutulamaz”
Envestisman cephesinde olumlu gelişmeler yaşandığını kaydeden Yavaş, “Yılın önce yarısında Antalya’bile 20 bilyon lira teşvik belgesi makbuz. Bunun 10 milyarı hava meydanı, 7 milyardan dahası turizm yatırımı. Turizm yatırımları ağırlıklı kendisine restorasyon yatırımıdır. Sanayide nazik kullanılmamış yatırım yok, amma basılmış, kağıt, plastik kabilinden sektörlerde sığa artışları oluyor. Tarımda yatırımlar geçen yıla göre cevvaliyet kesse üstelik yılın evvel yarısında 400 milyon teklik heveslendirme belgesi makbuz. Bu gelişmeler Antalya’nın eşi olmayan bir pırlanta olduğunu benzeri nöbet henüz göstermektedir. Turizm başarısı ve yabancı ilgisi Antalya’nın alternatifinin olmadığının kanıtıdır. Bugüne kadar bu pırlantayı gereği büyüklüğünde korumadık, buna rağmen şehrimiz çok değerli ve eşsiz kaldı. Antalya’yı ranta kurban etmezsek, elan çok bozmadan, beğenilen, düzenlenen, aptal ayrımsız site yaparsak Antalya ekonomisi tutulamaz” dedi.
“30 Ağustos Zafer Bayramı”
Ati hafta 30 Ağustos Zafer Bayramının 100. yılını kutlayacaklarını anlatım fail Davut Kırıcı, “Tarihimizin arz koskocaman günlerinden birisidir. Nazik Önder Atatürk, bu askeri zaferden 6 kamer sonra İzmir İktisat Kongresini toplamış ve kazançlı zaferi planlamaya başlamıştır. Önümüzdeki yıl İzmir İktisat Kongresi’nin de 100. Yılıdır, ayrıca 12. Beş Almanak Kalkınma Planı yılıdır. Bu planı Türkiye Şişman Ulus Meclisi uzlaşmayla hazırlayıp kabul etse, Türkiye sıçrama yapar. Bunu yapabiliriz, yapmalıyız. Cumhuriyetimizin 100. Yılına uzlaşmayan, kutuplaşan, günlük sorunlarla uğraşan benzeri mutluluk namına giremeyiz. Ekonomide düzeltme, fakat erk-mugayeret uzlaşmasıyla ve sivil toplum katılım ve desteğiyle mümkündür. Şişman Taarruzun 100. yılında ekonomide büyük taarruz başlatmalıyız. Nazik Tecavüz katlanılamaz tıpkısı planlama, sarsılmaz aynı denge ve fedakarlıkla başarılmıştır. Zaman bize sakıt de 100 yıl ilk bu topraklarda ortaya konan bu iradeyi esasen bölüm yüzüne çıkarmaktır. Serdar Atatürk’ün askeri zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmalıdır sözü bizler üzere aynı kitap olmalıdır” açıklamasında bulundu. – ANTALYA