– Katı’in “hareketli annesi”, AKUT’la hayata bağlayacak

Depremde oğlunu kaybetti, başka hayatlara dokunabilmek amacıyla AKUT gönüllüsü oldu

“O enkazdan çıkmak üzere enkaza girmem geçişsiz”

“Katı’in temas ant güçlü annesiydim. Canlı annesi yerine kalmaya sürmek istiyorum”

İZMİR – İzmir’dahi 30 Ekim 2020’bile meydana mevrut depremde 12 yaşındaki oğlu Halil Katı Öztürk’ü kaybeden Meryem Öztürk, “O enkazdan çıkmak amacıyla enkaza girmem geçişsiz” diyerek IVEĞEN gönüllüsü oldu. Çevresinin alık bakışlarına rağmen eğitimlere devam fail Öztürk, “Sert’in her antlaşma faal annesiydim. Yaşayan annesi kendisine kalmaya beklemek istiyorum” dedi. Öztürk, AFAD’ın tatbikatına de katılarak tatbikat için oluşturulan enkaza girdi.

30 Teşrinievvel 2020’de Yunanistan’ın Sisam Adası açıklarında meydana mevrut depremin üzerinden 2 yıl geçti. Saatler 14.51’i gösterdiğinde, depremden arz çokça etkilenen mıntıka İzmir’in Bayraklı ilçesi oldu. Bu depremde birlik 117 kişi yaşamını yitirdi. Onlardan biri de Sulh Sitesi’ndeki evinde o sırada yegâne başına olan 12 yaşındaki Halil Berk Öztürk oldu. Enkazdan 23 saat sonraları çıkarılan Meryem- Harun Öztürk çiftinin çocukları Halil Berk, hayatını kaybetti. Yaşadığı kaybın peşi sıra 8 kamer süresince kişi içine dönen, bu süre ortamında işinden çekilme fail esas Meryem Öztürk ise apayrı aynı yolu seçti. “O enkazdan çıkmak için enkaza girmem geçişsiz” diyen Öztürk, Taharri Kurtarma Derneği IVEĞEN’un gönüllüsü oldu. Online eğitimlerin peşi sıra Kuşadası ekibine dahil olan Öztürk, enkazlara girerek tatbikatlara katılıyor, gerekseme çabucak sahn kurtarmak üzere aheste ayrımsız eğitimden geçiyor. Verdiği bu kararın çevresinde bazı şaşkınlıklara sebep olduğunu belirten Öztürk, “IVEĞEN gönüllüsü kalkmak istediğimde ‘Çocuğunu enkazdan çıkarttın, enkaza nasıl gireceksin?’ gibi cümleler harcama edildi. Bunu anlamalarını beklemiyorum. Benim anlatabilmem birlikte çokça edisyon. 117 canımızı kaybettik. Hepimiz bir acıyı ayrımlı şekillerde yaşıyoruz ama benim huruç noktam burası oldu. İçime kapanmayı denedim, işimden istifa ettim amma yararlı olabilmek, bir cana dokunabilmek beni elan bahtiyar edecekti. Elan kıpırdak, elan maharetli olmamı sağlayacaktı. Önceden kick boks de yapardım ve Berk’in seçkin antlaşma dinç annesiydim. Faal annesi namına kalmaya aylamak istiyorum” diye konuştu. Mavera yandan, Öztürk, AFAD’ın birlikte ayrımsız tatbikatına bizzat katılarak manevra için oluşturulan enkaza girdi.

“Tıpkı şeyler yapmam gerekiyordu”

30 Ilk Teşrin 2020 gününü anlatan Öztürk, “12 yaşındaki oğlumuz Halil Katı Öztürk ve köpeğimiz Alf, depremde yaşamlarını yitirdi. O aktarılma eve ulaştığımda o saatten sonradan benim yapabileceğim hiçbir husus yoktu. Binamız çökmüştü ve Berk’in odasının bulunduğu kısımdaki boşluktan içeriye girmeye çalıştım. Fakat aynı kısımdan sonrasını insan gücüyle terk etmek mümkün değildi. Hangi sesimi duyurabildim hangi de beton yığınlarının arasından içeriye geçebilme gücüne sahiptim. Peşi Sıra arzulu ekipler geldi. Bize merhem olacak bire bir ekibi karşımızda gördüğümüzde tıpkı imge ışığı doğdu ancak Katı’e vurmak 23 saat sürdü ve çıktı Sağlam amacıyla yapabileceğimiz benzeri öz kalmamıştı. Bu hepimiz amacıyla incitici tıpkı deprem oldu amma benim o dönem için ana travmam, Sert’e bire bir esas yerine ulaşamamaktı. Tek temel o beton yığınlarını evladının üstünde fethetmek istemez. 8 ay boyunca içime döndüm, acımı yaşadım amma içinden geçmeden dışına çıkamayacağımı ayırt ettim. Ayrımsız şeyler yapmam gerekiyordu. Tıpkısı saatten sonradan sızlanmak çözüm değildi ve IVEĞEN gönüllüsü tutmak istedim” ifadelerini kullandı.

Kırıcı eğitimden geçiyor

IVEĞEN gönüllüsü olmaya değişmeyen vermesinin peşi sıra başvuruda kâin ve online eğitimlere katılan Öztürk, elan sonra Kuşadası’nda kayran eğitimlerine başladı. Kısık terbiye programı devam eden Öztürk, “Depreme nerede ve ne şekilde yakalandığımız da çok koca amma yer sarsıntısı gibi, sel üzere bir huy olayı olduğunda merkezden mevrut komuta göre akım edeceğim ve çalışmalara katılacağım. Eğitimler sonucunda operasyonel olmayı hedefliyorum. Buradaki amacım, tıpkı hayata, ayrımsız cana dokunabilmek. Sesimi duyurabildiklerime sesleniyorum; ‘Ben bu işi yapabilirim’ diyen herkesin IVEĞEN’a gönüllü olmasını istiyorum” sözlerine vadi verdi.

“Orada sadece Meryem’im”

AKUT gönüllüğünü anlatan Öztürk, “Tatbikatlarda depresyon görüntüsü kullanmak beni bittabi etkiliyor, üzülüyorum amma o enkaza girmeden onun dışına çıkamayacağımı ayırt ettim. Elhak eğitimlerde Sağlam’in annesi yerine vadi almıyorum. Ben orada vakit kaybetmeden Meryem’im. Kol arkadaşlarım da merkezimiz dahi beni aynı depremzede namına görmüyor ve ben bile haddizatında orada depremzede olarak seçilmek istemiyorum. Tamamen istekli anlamda bir IVEĞEN gönüllüsüyüm. Kadro arkadaşlarımın desteği, hassasiyetleri çok fazla ama eğitim sırasında ben vakit kaybetmeden Meryem’im” dedi.

“Çaresizliğe çıkar yol tutmak istiyorum”

IVEĞEN Kuşadası Ekip Reis Yardımcısı Vahap Ağırtaş ise “AKUT Kuşadası ekibi olarak dağda, enkazda, selde, çığda ve bir nice alanda arama ve kurtarma operasyonları yapıyoruz. 30 Ilk Teşrin 2020’bile İzmir’dahi meydana gelen hareket sonucunda alana vasıl evvel ekiplerden biriydik. Depresyon çalışmasına başladığımızda halkın üstelik desteğini alarak başka ekiplerin bile dahil olmasıyla alay malay günlerce himmet yaptık. Meryem kardeşimizle tanışmamız da orada oldu. Bizler fariza yaparken Meryem kardeşimiz dahi evladını kaybetmişti. Henüz sonraları bizimle irtibata geçti ve ‘Ben üstelik sizlerle bir yolda akın etmek ve çaresizliğe çıkar yol görünmek istiyorum’ dedi. Bu aşamada kardeşimize eğitimler vermeye bitmeme ediyoruz ve kendisi güdük sürede operasyonlara çıkmaya başlayacak. Keder tıpkısı görüngü yaşadı ama yarınlara umutla benzemek amacıyla Meryem kabil fahri kardeşlerimizi her zaman bekliyoruz” diye konuştu.