Eskişehir’e mevrut depremzedeler hayatlarını karartan felakette yaşananları anlattı

Asrın felaketi namına nitelendirilen depremin arkası sıra Eskişehir’e gelerek il yönlendirmesiyle otelde konaklamaya başlayan depremzedeler yaşadıkları yumruk günleri anlattı.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından milyonlarca insanın hayatı saniyeler içerisinde tepetaklak oldu. Depremden etkilenen 10 ilde binlerce yapı yıkıldı, on binlerce kayırıcı ise çökme altında kaldı. Asrın felaketi yerine nitelendirilen depremin meydana geldiği bölgedeki yıkılan binaların enkazlarında kalan insanların kurtarılması amacıyla bire bir yandan taharri istirdat çalışmaları devam ederken, benzeri yandan bile bölgeye yardım tırları gitmeye bitmeme ediyor.

Enkaz altında kalmasa üstelik print günler diri yüz binlerce adam ise, kıyamet bölgesinden uzaklaşmaya devam ediyor. Depremin yaşandığı 10 ilden ülkenin dört bir yanına revan vatandaşlar, gittikleri şehirlerde valiliklerin sağladığı imkanlarla kendilerine bakir hayatlar dayamak üzere tedbir yapıyor. Eskişehir’e gelen yüzlerce depremzede birlikte Eskişehir Valiliği marifetiyle yönlendirilerek kentteki mütenevvi otellere ve yurtlara yerleştiriliyor.

Depremin yeryüzü çok etkilediği illerden Hatay’ın Defne İlçesi Çekme Mahallesi’ndeki ikamette felaketi dallı güllü Nedim Albayrak, ailesiyle birlikte yeğeninin bulunduğu Eskişehir’e geldi. Kente gelen bir nice depremzede üzere bir otele yerleştirilen Albayrak, yaşanan büyük yıkıma karşı vakit kaybetmeden “Evden çıkmamız Cenabıhak’ın bire bir lütfu” diyebildi.

Bölgedeki ikinci depremin format üssü olan Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden gelen Şeyda Bahçe ise “İkinci depremin merkezi Elbistan olduğu için evlerin yüzde 90’ı yıkıldı” diyerek yıkımın boyutunun çokça iri olduğunu belirtti.

“Yeğenlerim orada gömülüyor, ben buradayım”

Evinin kullanılamaz halde olduğunu kaydeden ve sağlıklı kurtulmalarını şişman inayet yerine tanımlayan 57 yaşındaki Nedim Albayrak, yaşadığı istinkâf etmek yoğun anları anlattı. Depremin ardından 6 can tıpkı arabanın zarfında hayat mücadelesi verdiklerini belirten Albayrak, geride bıraktığı ve bibi çöküntü altında olan değişik sülale fertleri amacıyla gözyaşlarına hakim olamadı. Nedim Albayrak, “Evden çıkmamız Tanrı’ın bir lütfu bize. Ayrıksı diyecek bir şeyim yok. O evden, o binanın içinden ailemle alay malay sağ salim çıkmamız arz şişman sevincim amma sevinemiyorum. Hala 2 yeğenim enkazın altında çıkarılmayı bekliyor. Sevinsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Perşembe gününe kadar oradaydık. Mazotumuz bitmişti. Eskişehir’bile hoca olan yeğenim perşembe günü sabahleyin yanımıza geldi sağlıklı olsun. Mazot getirdiler. Eskişehir’e gelmemizi istediler. İlk başta kabul etmedim. Ego gelmesem da çocukları alıp getireceğini söyledi. Torunum var elan 4 mahiye. Arabanın içinde 6 birey kalıyorduk, olmuyordu. Motorin bitti, ısınamıyorduk, çadırımız dahi yoktu. Daha sonraları buraya geldik. Şeb geldik Eskişehir’e. Çap Su İşleri’hangi (DSİ) gittik. Kaydımız yapıldı. DSİ’dahi otelden tıpkı mezun varmış. Allah razı olsun, bizi alıp buraya getirdiler. O günden itibaren dahi hep ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla seferber oldular. Iyi olsunlar bugün kaymış ilaçlarımızı getirdiler. Bebeğimizin eksiklerini aldılar. Tanrı herkesten razı olsun, Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. Az önce 2 sunum yeğenimin martir haberini aldım. Onlar orada gömülüyor, ego buradayım. Diyecek benzeri meze bulamıyorum” dedi.

“Su bulamadık, sobanın üstünde kar eritip içtik”

Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesi’nde meydana gelen ikinci nazik zelzele ile ilçedeki evlerin şişman tıpkısı bölümünün yıkıldığını tamlayan 35 yaşındaki Şeyda Bahçe birlikte, ilk günlerde yaşadığı zorlukları anlattı. İlk iki çevrim çadırda kaldığını ve içecek su bulamadıkları amacıyla soba üzerinde erittikleri karı içtiklerini belirten Bahçe, “İlk hareket sabahleyin 4’te oldu. Hepimiz pazar adına gittik, evde değildik. Sonraları birlikte köylere gittik, evlere girmeye korktuk. İkinci depremde hepimizin evleri yıkıldı. İlk deprem çokça sarsmadı. Yıkılan evler olmuştu, ama ikinci depremin merkezi Elbistan olduğu üzere evlerin yüzdelik 90’ı yıkıldı. Yıkılmayanlara de girilmiyor. Genişlik çok yara, içler acısı. Şu zaman orada çekicilik nakıs 19 paye, ısınamıyorlar. Biz buralara geldik ama onlar orada kaldı. Sevdiklerimiz kaldı, memleketimizden ayrıldık. İlk iki gün çadırda kaldık. Akarsu bulamadık, sobanın üstünde kar eritip içtik. Savsaklamak bulamadık, olanları çocuklara yedirdik. Sonraları yardımlar geldi. Çokça fazla geldi, herkesten Allah razı olsun. Ama önce 2-3 periyot haddinden fazla zor çektik” diyerek konuştu.

“Hemen üzerimizdeki kıyafetlerimizle geldik”

Herkesin birikim ve envestisman yaparak satın aldığı, ardından özenle tasarım ettiği evinin tabii afetler sonucu çabucak yok olabileceğini tamlayan Şeyda Bahçe, şu ifadeleri kullandı:

“Yanımıza tek şey alamadık. Yıllarca emekleriyle mülk biriktirip eş alıyor insanlar ve içini pir isteğine göre döşüyor. Çıkarken çabucak üzerimizdeki kıyafetlerimizle geldik. Tek özdek alamadık. Ne kimliklerimiz, hangi sunu haddinden fazla sevdiğimiz kıyafetlerimiz, hangi andaç resimlerimiz hiçbir özdek. Vakit Kaybetmeden üzerimizdekilerleyiz. Giremiyorsun içeriye çünkü daim sallanıyor. Bibi de sallanmaya bitmeme ediyor.” – ESKİŞEHİR

Share: