İletişim Başkanı Altun: Bu noktaya ağız ağıza Miçotakis hükümetinin tercihleri zımnında geldik

Kathimerini gazetesine mütekellim İletişim Başkanı Altun, “Biz tam komşularımızla iyi ilişkilerimiz olmasını, bölgemize barış ve istikrarın sel olmasını iştiyak… 24.07.2022, Sputnik Türkiye İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Yunanistan’dahi yayınlanan Kathimerini gazetesine verdiği buluşma şu şekilde: Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile iletişimi kesmesi kararını yorumlamanızı irade edeceğim. Neden, “Daha Çok benim için Miçotakis diye niteleyerek biri namevcut” açıklaması yapılarak, onunla görüşmeme kararı alındı? Ankara ile Atina ortada diyaloğun ve iletişim olması, iki büyüklük arasındaki gerginliğin azaltılmasında ve ilişkilerin düzeltilmesinde yarayışlı olanaksız mı? Biz eksiksiz komşularımızla iyi ilişkilerimiz olmasını, bölgemize sulh ve istikrarın başat olmasını rağbet ederiz. Fakat ağzımızın tadı bozulmasın diye niteleyerek kimsenin ongun niyetimizi sömürme etmesine cevaz etmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız elhak Miçotakis hükümetine benzeri talih vererek diyalog kanallarını açmıştı. Yunanistan başbakanı bu fırsatı değerlendiremedi. İkili ilişkilere üçüncü tarafları karıştırmama sözü vermesine rağmen Amerika Mürekkep Devletleri’nde Türkiye karşıtı mesajlar verdi. Böylelikle Ankara’daki kredisi tükenik oldu. Şunu kategorik tercüman olmak istiyorum ki, Türkiye Yunanistan’ın sonsuz gündeminde olmasına karşın, Yunanistan Türkiye’nin gündeminde eş benzeri ciddiyet taşımıyor. Yunanistan, Türkiye’yi sıradan hesaplarla yahut üçüncü ülkelere istinaden karşısına alarak ancak kendine kötülük verir. Bire Bir şekilde anlaşmazlıkların diplomatlık ve uluslararası ahbaplık çerçevesinde çözüme kavuşturulması, öncelikle Yunan halkının çıkarına olacaktır. Sizce ati dönemde, muktezi koşullar oluşursa, bakir bire bir Erdoğan-Miçotakis görüşmesi olanaklı mi? Mevcut şartlar altında hakeza bire bir musahabe olacağını düşünmüyorum. Miçotakis, Türkiye’nin kendisine verdiği fırsatı çarçur etti. Neticede gerilimden beslenen odakları sevindirdi. Yunanistan’ın parası ise eğitime veya kültüre değil; silahlanmaya gitmiş oldu. Bu noktaya ağız ağıza Miçotakis hükümetinin tercihleri zımnında geldik. Yunanistan başbakanının Türkiye’yi kentlileşmiş benzeri komşu üzere muamele etmek konusunda içten olduğuna ikna etmek için çokça çabalama göstermesi gerekiyor. KUL kongresindeki kâh temsilciler Türkiye’nin Yıldız Kıbrıs’ı 20 Orak Ayı sonrası saz edeceğini kanıt ediyorlar, yani orasının daha çok Türkiye toprağı olacağı yönünde benzeri sav… CTP mebus Dikme Talat, ‘adı konulmamış putrel sürecini bütünleme sınavı çabalarından’ bahsediyor. Palikarya ve Rum basınında bu istihbarat serbest şekilde kayran alıyor. Türkiye hükümetinin böyle tıpkı planı mı bulunuyor? Türkiye’nin Yıldız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle ilişkilerinin güçlenmesinden huzursuz olanlar sürekli yeni iddialar ortaya atıyor. Bunun amacı de Kıbrıs Türk toplumunu cüda etmek ve Kıbrıs Türklerini Türkiye’den uzaklaştırmaktır. Bildiğiniz kabil Türkiye, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni egemen aynı celal namına tanımakta ve Kıbrıs’ta iki devletli çözümden yana durmaktadır. Bunun gerçek sebebi ise atılan eksiksiz bol oruçlu adımlara rağmen Kıbrıslı Rumların çözümü reddetmesi ve elimizde Kıbrıs Türklerine cebin güzeşte yüzyılda işlenen suçların tekrarlanmayacağına dayalı somut tıpkı koku olmamasıdır. Kıbrıs Anadolu Yönetimi’nin Kıbrıs Türk halkına uyguladığı âdemiyet ve hukuk dışı ambargolara sesini çıkarmayan, hatta Kıbrıs Türk halkının edinilmiş haklarını üstelik görmezden mevrut uluslararası toplumun, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkiler karşı işine geldiği kadar kortej söylemeye hakkı yoktur. Kim hangi derse desin Türk ulusunun ayrılmaz tıpkısı parçası olan Kıbrıs Türklerinin Türkiye ile arasındaki müstesna büyü zayıflatmaya kimsenin gücü yetmez. Kullanılmamış muayene gemisi ‘Abdülhamit Han’ nerede araştırma yapacağına dayalı rastgele vukuf var mı? Yıpranmamış tıpkısı yüklülük olasılığı doğabilir mi? Bildiğiniz gibi Türkiye sonuç yıllarda erke konusunda alçak atılımlar yaptı. Tetkik gemileri satın alarak bu konuda dışa bağımlılığımızı bitirdik. Karadeniz’birlikte bulduğumuz gazı denizden karaya taşıyacak boruları suya indirmeye başladık. Bunların cümlesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve vizyonu yardımıyla oldu. Sondaj gemilerimizin nerede ruh göstereceği, Türkiye’nin hâkim ayrımsız kerem kendisine biricik başına alacağı kararlarla belirlenir. Türkiye’nin kendi gemileriyle uluslararası hukuka akla yatkın tıpkı şekilde icra edeceği faaliyetlerden kimsenin erinçsiz olmaması gerekir. Türkiye Yunanistan’ın adaların statüsünü ihlal ettiğini belirtiyor ve “Yunanistan bu ihlaller konusunda anlayışsız hamle atmazsa adaların egemenliğini tartışmaya açacağız” diyor. BM’ye üstelik bu bahis karşı gönderilmiş olan mektup bulunuyor. Bu formaliteci henüz makbul mi? Yunan tarafı bu tutumun öz toprak bütünlüğüne yıldırma olduğunu belirtiyor. Bildiğiniz kabil Lozan Sulh Anlaşması (1923) ve Paris Barış Anlaşması (1947) uyarınca, bazı adalara farklı askeri yontu verilmiştir. Etraflı yıllardır Yunanistan’ın bu adaları silahlandırarak uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini görüyoruz. Türkiye birlikte Yunanistan’ın mevcut arsıulusal anlaşmaları tartışmaya açarak fakat kendine uymazlık vereceği uyarısında bulunuyor. Bu uyarıyı Türkiye’nin durup dururken Yunanistan’ı tehdit ettiği kabil aksettirmek akla yatkın olmaz. Bire Bir şekilde Türkiye’nin hakeza tıpkısı konuda Yunanistan’ın yasadışı adımlarına ses çıkarmayacağını saymak, Türkiye’yi anlamamaktır. Yunanistan Başbakanı’nın ESIR kongresindeki konuşması ve KÖLE ziyareti neden Ankara’nın tepkisini çekti? Burada iş Yunanistan başbakanının ABD’ye veya bir ayrıksı ülkeye gitmesi değil; Türkiye’ye verdiği sözlere rağmen üçüncü tarafları ikili ilişkilere karıştırma çabası içine girmesidir. Kendisi Yunanistan’ın evvelden benzer manevralarla idrak elde ettiğini düşünüyor olabilir. Ancak Türkiye’nin daha çok eski Türkiye olmadığının anlaşılması gerekir. Kathimerini gazetesinin haberine bakarak, Türk uğraş uçakları, 2022 yılının geçmiş dört ayında Palikarya adalarının üstünden 120 yol uçtular ve 2377 kat Palikarya çekicilik sahasını ihlal ettiler. 2021 yılına nazaran nazik bir artış söz konusu. Bu konuda yorumunuzu almak isteriz. Öncelikle Kathimerini kadar tıpkı gazetenin, Yunan uçaklarının Türk albeni sahasını ihlallerini Yunan makamlarına sormamasını yadırgadığımı söylemeliyim. Iye’bile biraz aydır gerilimi tırmandıran yan Yunanistan’dır. Size somut yeknesak vereyim: 27 April’de Palikarya uçakları ana karamıza geldi. Datça, Didim ve Dalaman’üstelik çekicilik sahamızı ihlal etti. Bunları tığ tez etmiyoruz. Içgüdü görüntülerini bağlaşık ülkelerle paylaştığımız, somut örneklerden bahsediyoruz. Türkiye da Yunanistan’ın provokasyonlarına yanıt veriyor. 27 April’daki olayı okuyucularınızın gözünde canlanması açısından şöyle açıklama edeyim: Türkiye, Yunanistan kadar kırıcı tıpkı oyun avutmak isteseydi Türk cidal uçaklarını Attiki yarımadasının semalarında görürdünüz. Ama bizim hakeza aynı derdimiz yok. Gerilimi yükselten canip olmadık, olmayacağız. Fakat rastgele türlü hamleye cevap verecek imkân ve kabiliyetlere sahibiz. BENDE Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye yeni F-16 çekişme uçakları ile F-16 muasırlaşma kitlerinin satışını kısıtlayan kanun tasarısını onayladı. Tasarının Türkiye ve Yunanistan ile ilgili şartları bulunuyor. Bu konudaki görüşünüz nedir? Türkiye bu uçakları alabilecek mi? Süreç bitmeme ediyor. F-16 tedbir ve muasırlaşma talebimize dayalı askeri makamlarımız ve ABD’li muhatapları beyninde geçtiğimiz aylarda Ankara’birlikte teknik görüşmeler yapıldı ve süreçte bu düzeyde gerekli ilerlemeler sağlandı. ABD yönetimi üstelik talebimizi siyasi açıdan olumlu değerlendiriyor. Bihakkın BENDE Dışişleri Bakanlığı’nın, F-16 talebimize cebin çıkan gâh Kurultay üyelerine geçtiğimiz Mart ayında gönderdiği cevabi kitap bunu yıldızlı gösteriyor. Kezalik, Başkan Biden de son NATO Zirvesi sırasında yaptığı açıklamalarda bu konudaki desteğini ayan ortaya koydu. Bu çerçevede, KÖLE makamları vasıtasıyla de vurgulandığı üzere, talebimiz ister NATO’nun caydırıcılık ve savunma kabiliyetleri, gerekse İttifak’ın gelişigüzel çalışabilirliği açısından birlikte büyük ehemmiyet bildirme etmektedir. Bu itibarla, bahis konusu talebimizin Kongre tarafından dahi onaylanması ve böylece sürecin bildirme kısa zamanda müspet şekilde sonuçlanması için KUL yönetimin lazım adımları atacağına inanıyoruz. Türkiye’bile er seçme ihtimali var mı? Sayın Erdoğan adaylığını açıkladı. 6 partinin koalisyon hükûmeti yapmasını pekâlâ değerlendiriyorsunuz? Sizce muhalefetin adayı kim tamam? Sayın Cumhurbaşkanımız bu soruyu yüz kere bizzat yanıtladı ve 2023 seçimlerinin eskiden yapılacağını çıplak tabir etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye’yi 20 yıl ilk nereden aldığı, bugün ne noktaya taşıdığı ortadadır. Recep Tayyip Erdoğan birçok çarpış girişimiyle, bağırsak ve aut vesayet odağıyla, siyaseti tasarım ika çabasıyla başa çıkacak aynı liderdir. Tehlikesiz olunuz, Türk milleti dünyanın süresince olduğu bu kargaşa çağında töz ayrımsız lidere ehil olmanın anlamını haddinden fazla gani bilmektedir. 15 Temmuz 2016’daki askeri darbe girişiminden sonradan Türkiye’dahi hangi değişti? Gün Batısı medyasında Türkiye’nin elan otoriter bire bir yönetime gittiği görüşü dahi bulunuyor. Görüşünüzü kabul etmek isteriz. Haziran ayındaki NATO zirvesinde ilk defa FETÖ ile mücadele konusu da İsveç ve Finlandiya üyeliği konusundaki mutabakatta vadi almasını birlikte yorumlar mısınız? 15 Orak Ayı sefil çarpış girişiminden bilahare Türkiye alelhusus milli asayiş üzerine dokunaklı atılımlar yaptı. Devletin genişlik stratejik kurumlarına sızan FETÖ elemanları, terörle savaşım özellikle oluşmak üzere bir nice eleştiri faaliyeti sabote ediyordu. Çarpış girişimi sonrasında teşekkül mensuplarının tespiti ve amme başta doğmak üzere cümle alanlardan temizlenmesi benzeri milli asayiş meselesiydi. Bunu otoriterleşme kendisine yorumlamak, ancak bu iddiayı ortaya atanların, FETÖ mensuplarının o konumlarda olmasından kâr sağladığı şeklinde yorumlanabilir. İsveç ve Finlandiya’dan yalnızca FETÖ değil, PKK ve PKK’nın Suriye kolu olan YPG üstüne somut adımlar atmasını istedik. Neticede muhataplarımız bu yasal talepleri kabul etti. Bunu birlikte üçgen muhtırada araç altına aldık. Elbette FETÖ ile mücadelenin böyle aynı belgede saha bulması, Türkiye’nin diplomatik başarısının ayrımsız yansımasıdır. Filhakika buna güvenerek Madrid Zirvesi’nde bu iki ülkeye benzeri davet yapılmasına diploma verdik. Öte yandan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği, üçlü muhtırada verdikleri taahhütleri adına getirmelerine sınırlanmış.

Share: