Gösterici eğitimi almadığı halde yaşadığı dönemin ünlü kral, kraliçe ve çap adamları ile Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün portrelerini yaparak acun genelinde onlarca işporta açan Rahmi Pehlivanlı, geride binlerce iz bıraktı.
Keskin’birlikte 1926 yılında dünyaya gelen ve ilkokulu burada okuyan Rahmi Pehlivanlı, resimle ilgilenmeye başladığı Kırıkkale Askeri Ortaokulunu 1932’birlikte bitirdi.
Amatör olarak başladığı ressamlıkta, Mustafa Kemal Atatürk, IV. Uğur, Fatih Odalık Mehmet, Aşırılmış Veysel ve Aba Eş portrelerinin birlikte Güç Zırhlısı, Kum Fırtınası, Noel Çiçekleri ve Çıkmaz Dansçıları ünlü eserlere imza atan Pehlivanlı, uluslararası tekellüm dünyasındaki başarıları ve zat ekolünü yaratmasıyla dikkati konusunda çekti.
“Kralların Ressamı” namına aşina Pehlivanlı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yıl dönümü dolayısıyla ülkeyi ziyarete mevrut cesamet adamlarıyla Atatürk’ü resmeden 16 tabloluk dizisi, 11 Mesafe 1978’den itibaren Anıtkabir’da sergilenmeye başladı.
İtalya’daki Accademia Universale, Pehlivanlı’ya 1981’üstelik Roma Academico Benemerito diploması ile gönüllü üyelik unvanı verdi, sanatçının namına sürekli benzeri kürsü ayırdı.
“Vasıf Boyut Türkiyem” koleksiyonu amacıyla ülkeyi gezen artist, 1984’te hoca ve ressam Nurhan Pehlivanlı ile evlendi.
Çok sayıda prestijli hediye, belgi ve madalyaya müstahak görülen Pehlivanlı’nın 24 Ağustos 1992’deki vefatının üzerinden 30 yıl geçti.
Pehlivanlı, muallel asrı aşan ömründe Şam’dan Bağdat’a, Berlin’den Londra’ya, Lahor’dan Lagos’a mikro dışında birçok şehirde açtığı 60’ı fazla sergide Türkiye’yi tanıttı.
“Atatürk’ün evini çizmek üzere Selanik’e gitme talebinde bulundu”
İl Hars ve Turizm Müdürü Itibar Kızılkaya, AA muhabirine, Pehlivanlı’nın Ankara’bile askerliğini yaptıktan sonraları dünkü kendisine kılık yapmaya başladığını söyledi.
Yaptığı resimlerin beğenildiğini anlatan Kızılkaya, “1953 yılında Prof. Dr. Enver Aydın Karal’ın Atatürk’ün evini tefriş amacıyla Selanik’e gideceğini öğrenince kendisi birlikte Atatürk’ün evini yemek için Selanik’e gitme talebinde bulunur. Pehlivanlı, Izzet Bayar vasıtasıyla görevlendirilerek Selanik’e anbean, ilk kez mahdut dışına çıkmıştır.” dedi.
UNESCO’dan nida
Kızılkaya, sanatçının 1956 yılında UNESCO’dan Beyrut’ta işporta açmak için davet aldığını belirterek, peşi sıra da dünyayı gezmeye devam ettiğini dile getirdi.
Pehlivanlı’nın ziyaretleri sırasında Tunus Cumhur Reisi Habib Burgiba’nın portresini yaptığını anlatan Kızılkaya, bu portrenin, sanatçının Ululuk Bayar’dan sonra önce Cumhurbaşkanı portresi olduğunu vurguladı.
Papa IV. Paul’den dürü aldı
Kızılkaya, sanatçının henüz sonra aldığı sergi daveti üstüne Almanya’ya anbean, eski ESIR Başkanı John Kennedy’e fotoğraflardan çalıştığı portresini armağan ettiğini ve bu olayın Almanya’dahi basında yer aldığını dile getirdi.
Rahmi Pehlivanlı’nın, daha sonra Afrika’üstelik çalışmalarına bitmeme ettiğine dikkati çeken Kızılkaya, şöyle devam etti:
“Afrika’bile çalışmalarına ve sergilerine bitmeme eden Pehlivanlı, Kenya ve Zambiya celal başkanlarının portrelerini yapar. Peşi Sıra İtalya’ya geçen Pehlivanlı, Floransa’de baskın baskınında kötülük gören müzeye ‘Zina’ adlı tablosunu bağış etmiştir. Vatikan’daki jüri marifetiyle eseri kabul edilir ve Papa IV. Paul yoluyla sim madalya ile ödüllendirilmiştir. Gine Etiyopya’da yapılan benzeri törenle kendisine patent ve madalya verilmiştir. ‘Kel Mıstık’ ünlü tablosu Acun Portre Yarışması’nda birincilik ödülü almış ve ayrımsız yıl Hürriyet gazetesi namına ‘Kralların Ressamı’ unvanını takmıştır. Anıtkabir’bile 16 tabela müteharrik Pehlivanlı, Atatürk ve ecnebi oran başkanlarının tablolarını yapmıştır.”
Kızılkaya, sanatçının Türkiye’yi dünyaya tanıtmak için başlattığı “Kırat Mahiyet Türkiye’m” eseri için tekmil doğuyu resmettiğini ve 8 yıl çalıştığını rapor etti.
Pehlivanlı’nın yakalandığı mızrap kanseri nedeniyle 1992 yılında koleksiyonunu tamamlayamadan mevt ettiğini anlatan Kızılkaya, “En Üst çalıştığı portre Cumhur Reisi Turgut Özal’a aittir. Sanatkâr, Türkiye’birlikte 5, dünyada 60’ın üstünde kişisel işporta açmıştır. Rahmi Pehlivanlı, eserlerinde alışılmış dolaşma foto sanatı ve abstre foto ekollerini birleştirerek, kendi ekolünü yaratmıştır. Bu nedenle yaşadığı dönemde dünya genelinde binlerce yayın çalışmıştır.” diye niteleyerek konuştu.
