MUĞLA’nın dünyaca ünlü turistlik ilçeleri Bodrum ve Marmaris’te, Osmanlı dönemi ile Arkaik döneme ilişkin 2 ayrı batıkta yapılan kazılarda yüce buluntulara ulaşıldı. Su şeş kazılarının yapıldığı bölgeyi musahabe eden Ilbay Orhan Tavlı, çalışmalar karşı hikmet aldı.

Muğla Valisi Orhan Besili, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu yıl Bodrum ile Marmaris’te başlanan, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile yapılan su altı hafriyat alanlarını müzakere etti. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca desteklenen ‘Mavi Miras’ projesi kapsamında keşfedilen ve havza tarihine koskocaman veriler sunacak olan akarsu şeş kazılarının 3 farklı çekik üstünde yürütüldüğünü tamlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, Su Şeş Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Aplikasyon ve Araştırı Merkezi Müdürü ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Harun Özdaş, çalışmalar hakkında Ilbay Tavlı ile beraberindeki heyete vukuf verdi.

KAZILAR EGE TARİHİNE ÖNEMLİ VERİLER SUNACAKVali Besili, geçmiş kendisine yeryüzü büyük Bronz Çağı seramik işaret topluluğunun çıkarıldığı kazı alanını mülakat etti. Bugüne büyüklüğünde Anadolu’de kâin yer bozuk liman kalıntısı olduğu tespit edilen ve M.Ö. 2 binin önce yarısına tarihlendirilen buluntular ortada ilk kez Linear-A yazısına ilişik buluntu olduğu de belirtildi. Buradaki kazı çalışmalarının Veli tarihine cesim veriler sunacağı vurgulandı. Vali Gödeş, henüz bilahare M.Ö. 7’nci çağ sonu Arkaik döneme ait olan ve Akdeniz’de statü ve mortarium haiz ilk ve yegâne batığın, akarsu şeş kazı alanına geçti. Batmış alanında değişik formlarda seramik kap ve testilerin, balık zıkkım ağırlıklarıyla, Kıbrıs, Korinth, Samos, Sakız ve Fenike amforalarının bulunduğu, geminin güneybatı Veli kıyılarındaki majör merkezlere sunu malzemesi taşıdığının düşünüldüğü aktarıldı.18’İNCİ YÜZYIL OSMANLI DÖNEMİ KAVGA GEMİSİ

Osmanlı dönemi batığı hakkında da bilgi veren Hafriyat Başkanı Doç. Dr. Özdaş, henüz kimliği belirleme edilemeyen batığın, 18’inci çağ Osmanlı dönemi cenk gemisine ait olduğunun düşünüldüğünü, buluntular arasında çok sayıda askeri cephane ile personelin kullandığı pipolar ile geminin mutfağına ait kapların çıkarıldığını söyledi. Doç. Dr. Özdaş, ustalık tetkik ile geminin benzeri mücadele sonrasında kıyıya sürüklenerek, karaya oturduğu ve battığının anlaşıldığını kaydetti. İncelemelerin ardından konuşan Ilbay Besili, yapılan su şeş kazıları ve eskimemiş keşiflerle Muğla’nın su şeş arkeolojisinin başkenti olma uğrunda tehlikesiz adımlarla ilerlediğini söyledi.