Cıvıl Cıvıl’üstelik 3 yıl evvel uğradığı bıçaklı ofans sonucu 20 yaşında yaşamını yitiren darülfünun öğrencisi Ceren Özdemir’in ailesi, evlatlarını anılarında yaşatıyor.
Altınordu ilçesinde 3 Açıklık 2019’da evinin bulunduğu binaya girerken bıçaklı saldırıya uğrayan ve yavaş gaileli kendisine kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Kargaşa Üniversitesi Çalgı Aleti ve Manzara Sanatları Fakültesi 3. derslik öğrencisi Ceren Özdemir’in ailesi, kızlarının odasını ve eşyalarını bıraktığı kadar koruyor.
Anne Güfer Yılmaz, AA muhabirine, kızının ölümünün kendilerini kötü ettiğini söyledi.
“Ölüm türe amma bu şekilde bir ahiret yolculuğu değil. Türkiye standartlarında bu şekilde ölmeyi kimse türe etmez.” ifadesini kullanan Yılmaz, Ceren’in acısının bu yönden çokça kilolu olduğunu belirtti.
Yılmayan, kadın cinayetlerine müteveccih haberleri temas duyduğunda kahrolduğunu dile getirerek, “Seçme defasında Ceylan’in önceki günkü anlamsız aklıma geliyor. Ceylan’den sonradan bile haddinden fazla kadınlar gitti, çok tendürüst kızlarımız gitti. Hasbi ölümler. Çokları da doğrusu hakeza antisosyal eşhas, cezaevinden kaçan kişiler yoluyla katledildi.” diye konuştu.
Ceylan’in odasını bıraktığı kabilinden koruduklarını anlatan Yılmayan, duygularını şöyle aktardı:
“Sanki ayrımsız zaman ati üzere, o duyguyla yaşıyoruz. Ceren çokça farklı tıpkı çocuktu. Her şeyine çokça ehemmiyet veriyordu. Biz da onun anılarını saklıyoruz, onunla avunuyoruz. Kokusunu duyuyoruz odasında.”
“Bilcümle sevgiyle büyüttük”
Kızının kültürel anlamda çokça toplumsal biri olduğunu, toplum içine girdiğinde dahi kendini ayırt ettirdiğini vurgulayan Yılmayan, “Muhtemelen yaş gruplarında birlikte Ceren saygıyla anılırdı. Yani ‘Bu çocuktur.’ diyen olmazdı. Ego, ölümünden bilahare da Ceylan’in, 50-60 yaşındaki insanların gelip de tanımadığım insanların da Ceylan’in önünde nazikâne eğildiğini gördüm.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, kızının öğrenmeye çokça istekli, topluma alın haddinden fazla hürmetli, seviyeli ve yüzü sıcak aynı bala olduğunu söyledi.
Ceren’in görüşme yönünün vahim bastığını, kendisini rastgele yönüyle desteklediklerini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Müziklerle şarkılarla uyuyup kalkan tıpkısı çocuktu. Haddinden Fazla mazlum benzeri çocuktu. Küçüklüğünden beri bizi on paralık üzmedi, hiç yıpratmadı. Tığ onu hep destekledik, bütün dostça büyüttük. O da o sevginin konusunda sanatını oturtturdu ve bizi hiç yıpratmadı. Biz ona bebekmiş üzere davranırken dahi o çokça vahim ve oturmuş kişiliği sergiledi. O yönden bile Ceren ayrımlı kişilikti. Herhangi Bir yöne atılıyordu. Çok yapacağı şeyler vardı, çok kısa gitti. Yani bundan sonra şeyler yapabilirdi. Haddinden Fazla güveniyorduk biz Ceren’e amma topluma güvenemedik, aha gitti.”
“Bizim acımız hiçbir ahit dinmeyecek”
Ata Yılmaz Özdemir ise acılarının hiçbir antlaşma dinmeyeceğini seçkin seferinde dile getirdiklerini anlatarak, “Bire Bir de ahiret yolculuğu yıl dönümü geldi. Ayrımsız üstelik keder katlanıyor. Bizim acımız tek zaman dinmeyecek yani sürekli tekrarlanıyor.” dedi.
Ceylan’i arkadaşlarının çokça bol anlattığına işaret eden Özdemir, şunları söyledi:
“Arkadaşlarından dahi dinlediğimiz yani ablalarına dahi ders verebilecek yaştaydı. Çokça mantıklı bire bir çocuktu. Maltalık doluydu. Dünyaya hep gülen yüzlerle bakıyordu. Tek zarar düşünmezdi insanlar üzere, hayvan bilimi amacıyla. Kardeş Kardeş büyüdü, sevgisiyle götürdü bizi.”
Kızının mezarı başında ferda yâd etkinliği yapılacağını tamlayan Yılmaz, ahzüita günü birlikte Kargaşa Cemevi’nde Ceren anısına lokma ikramları olacağını sözlerine ekledi.
Olayın faili Müstakil Arduç’a Kargaşa 1. Bunaltıcı Ceza Mahkemesince davanın 20 Aile 2020’deki ikinci duruşmasında “canavarcasına hisle kasten katil” suçundan ağırlaştırılmış müebbet mapus cezası mevdu, Yargıtay 1. Ceza Dairesi cezayı 5 Teşrinievvel 2021’da onamıştı.