Troya’da arkeologlar Schliemann’ın 150 yıl evvel kazıda fek ettiği höyüğe yaklaştı

Çanakkale merkeze vabeste Tevfikiye köyü sınırları ortamında 5 bin 500 yıllık geçmişe topluluk Troya Antik Kenti’nde, 150 sene önceki Alman Heinrich Schliemann’ın kazı yaparak iptal ettiği höyüğe yaklaşıldı.

Birleşmiş Milel Eğitim, Marifet ve Firez Örgütünün (UNESCO) Dünya Firez Mirası Listesi’nde mevcut, bariz hava müzesi niteliğindeki Troya Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları tarihe çerağ tutuyor.

Resmi kazıları 150 sene geçmiş başlayan ve mukavemetli çokça arkeolojik keşfin yapıldığı Troya’dan çıkarılan eserler, antik kent girişinde yaklaşık 3,5 yıl evvel açılan Troya Müzesi’nde sergileniyor.

Arkeologlar bu dönme kazılarında, Schliemann’ın mahdut dışına kaçırdığı tarihi eserleri çıkardığı höyüğe ulaşmaya çalışıyor.

Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Topluluk Bilimleri Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Rüstem Aslan, AA muhabirine, Ekin ve Turizm Bakanlığının izni, Türk Gün Kurumunun desteği ve ana sponsor İÇDAŞ AŞ’nin sağladığı imkanlarla kazılara bitmeme ettiklerini söyledi.

Homeros’un Troyası’nın ilklerin kenti olduğunu anlatan Arslan, “İlk el 19’uncu yüzyılda bizlerin höyük, had kazısı dediğimiz kazılar burada yapılıyor. İlk el arkeolojik kazılarda fotoğrafla dokümantasyon burada yapılıyor. İlk koordinat sistemiyle iş burada yapılıyor. Gine kazı bilimsel kazıların filmle belgelenmesi Troya’bile oluyor yani Troya arkeolojinin bilime dönüştüğü yer.” dedi.

Osmanlı döneminde kazı bilimsel gayeli ilk devletleştirme çalışmasının Troya’da yapıldığını nâkil Arslan, “Dönemin Maarif Nazırı (Milli Terbiye Bakanı) Arılık Paşa’nın Schliemann’dan acul davranarak burayı kamulaştırarak Osmanlı Devleti’ne kazandırması ve buluntuların Osmanlı Devleti’nin müzelerine gitmesini sağlayan, kamulaştırılma çalışmasının olduğu yerde kazı yapıyoruz. Troya’bile çalışanlar namına Temizlik Paşa’ya minnettarız.” diye konuştu.

Prof. Dr. Aslan, geçmiş yıllarda başladıkları kazıları sürdürmelerinin yanında bu yıl yaptıkları çalışmaların en önemlisinin, 1870-1873’te Schliemann’ın hafriyat yaptığı bölgeden attığı kurgan toprağına inmeye başlamaları olduğuna dikkati çekti.

Heinrich Schliemann’ın höyüğü kazmaya başlayıp sâdır toprağı elan bilahare gine bu höyüğün üstüne dolgu yerine attığını nâkil Arslan, şunları kaydetti:

“Schliemann’ın kazıp attığı topraklara ulaştık, 5 metre bilahare da özgün höyüğe iniyoruz. Yani Schliemann’ın kazıya başladığı kurgan dolgusunun üzerindeyiz. Önümüzdeki dönemde burada hem arkeolojik hem buluntu açısından haddinden fazla majör sonuçlarla yüz yüze kalacağız. Şu anda yerey çalışmasında hele önceki haftalarda 1870-1873’te Schliemann’ın kazıp attığı toprakları kaldırıp höyüğün özgün toprağına inmeye çalışıyoruz. Beş Altı gündür üstelik höyüğün otantik, Schliemann’ın kazılara başladığı dönemdeki dolgusunun üstünde bulunuyoruz, bu çokça mefret.”



Share: