Yıllar bilahare görülen kızamığa “telkih tereddüdü” kat açıyor

Uzmanlar, sonuç yıllarda mütezayit aşı karşıtlığı ve tereddüdü nedeniyle kızamık vakalarının yeniden görülmeye başlandığını fakat benzeri müstevli etkisi yaratmasının beklenmediğini belirterek, kızamığa karşı yüzdelik 99 oranında gözetme sağlayıcı aşının yaptırılmasının önemini vurguladı.

İstanbul’de tıpkı çocuğun kızamık dolayısıyla İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tababet Fakültesi’ne başvurması ile yıllardır görünmez kızamık vakası endişe yarattı.

Bu durumu AA muhabirine değerlendiren İÜC Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anne Olgun Dalı Başkanı ve Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, kızamığın çokça bulaşan, çığlık ve döküntüyle seyreden ayrımsız çocukluk çağı hastalığı olduğunu söyledi.

Geçmişte çokça yoğun görülen kızamığın, birtakım komplikasyonları dolayısıyla ölüme öğün açabildiğini anlatan Çokuğraş, “Makul ve muvaffakiyetli aşılamayla Türkiye’de neredeyse ortadan kaybolmuşken, serencam dönemde yine vakalarda çoğalma gözlendi. Biz Cerrahpaşa’da ince yıllardır görmüyorduk, yıpranmamış 1-2 hikâye gördük.” dedi.

Çokuğraş, aşılanma hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:

“Türkiye’bile maalesef son yıllarda, aşılama karşıtları ya birlikte aşı kararsızları yüzünden ilkah oranlarında az buçuk eksilme yaşandı. Aynı üstelik Türkiye’de haddinden fazla sayıda mikro dışından mevrut adam ve onların çocukları var. Bu çocukların da çoğu aşısız. Bu yüzden başta kızamık görünmek amacıyla bu hastalıkların gene görülme ihtimalinden endişe duyuyoruz. Bu nedenle herkesin, eskisi kabilinden çocuklarını zamanı geldiğinde aşılatmaları gerektiğine dair uyarıda bulunuyoruz.”

Hastanede tedavi gören bala taburcu edildi

Cerrahpaşa’ya kızamık teşhisiyle getirilen yavru hastaya ilgili bilgi veren Çokuğraş, 4 yaşlarında, faziletkâr kötü ve vâsi viran şikayetiyle getirilen yabancı tabiiyetli çocuğun aşısının natamam olduğunu ve 2 çağ süren gözetimin ardından hastayı taburcu ettiklerini açıkladı.

Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, kimsede kızamığa dair iri benzeri salgın beklentisinin olmadığını ancak bu hastalığın arada bir Balkanlar, Fransa, İtalya ve Uzak Gün Doğusu ülkelerinde ufak yetenekli salgınlar meydana getirdiğini zira aşılama karşıtlığı, aşı kararsızlığı ya üstelik insanların ülke değiştirmelerinin hemen Türkiye’ye başmaklık olmadığını, dünyanın değme ülkesinde yaşandığını tabir etti.

Türkiye’nin aşılama oranlarında haddinden fazla muvaffakiyetli olduğunu vurgulayan Çokuğraş, “Takkadak sonuç biraz yılda, pandeminin de etkisiyle telkih tereddüdü olan insanların sayısında artım oldu. O yüzden tozlaşma oranlarında tenakus var amma çokça balaban ayrımsız salgın tabii ki kimse beklemiyor. Yine birlikte kızamık vaktiyle çok sayıda çocuğun ölümüne el açan çokça mehabetli benzeri hastalıktı. Mufassal süre bastırılmışken baştan artım göstermesi, bazen önlemleri almak açısından tıpkısı uyarıda mevcut olmak adına bir şalter.” şeklinde sözlerini tamamladı.

“Sağlık Bakanlığı aşılamayı haddinden fazla tetik şekilde izlem ediyor”

Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Vazıh da kızamığın aşıyla korunma sağlanabilen viral tıpkısı hastalık olduğunu söyledi.

Toplumda aşılanan kişilerin oranı yüzdelik 95’in altına indiğinde kızamık salgınlarının ortaya çıkabileceğini, bu nedenle aşılamada bu oranı, ayrıca üstünü yakalamanın çokça muhteşem olduğunu anlatan Okumuş, nedeniyle kızamıktan ferdî değil, toplumsal namına sağlanan bağışıklık ile kurtulmanın türlü olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Entelektüel, Türkiye’da kızamığa alın aşılamanın çok düzgün ve makul bir şekilde yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Kovid’den esbak dönemde, sanıyorum 2018’da, Avrupa’bile ret kaynaklı aşılamanın yüzde 95 oranının altına inmesi cihetiyle korkulu salgınlar oldu İtalya, Romanya ve gayrı Avrupa ülkelerinde. Ama bizim ülkemizde anca tıpkı dava yoktu. Bu ağız ağıza telkih oranlarıyla ait bir husus. Ülkemizde Keyif Bakanlığı aşılamayı çok tetik şekilde izlem ediyor. Bizzat biliyorum çünkü İstanbul’un Telkih Sonrası İzleme Kurulu’ndayım. Ocak hekimleri, Afiyet Bakanlığı, kendilerine mukayyet evlerde ateş parçası kişileri, çocukları kızamık aşısı açısından haddinden fazla ferah takip ediyorlar. Aşılanmayan kişileri bile gidip inandırma etmeye çalışıyorlar.”

Türkiye’üstelik aşılama yüzdelik 95’in üzerine çıktığı üzere etraflı yıllardır kızamık görülmediğini belirten Görgülü, ancak bu viral hastalığın solunum vasıtasıyla çokça dümdüz bulaşabildiğini, bağışıklığa ve alttaki yatan başka bir hastalık varsa buna kapalı adına bala ve erişkinlerde ağır seyredebileceğini, zatürre, ölçülü kulak iltihabı kabilinden pahal rahatsızlıklara posta açabileceğini ve ölümle sonuçlanabileceğini rapor etti.

Kızamığın, yara, gözlerde kızarıklık ve pembe-al renklerde döküntüyle seyrettiğini dile getiren Görgülü, aşı kendisine bağışıklık kazanan kişilerde kötü hafif olabileceği üzere gözden kaçırılabileceğini, dudak içinde dahi bodur dönemli beyaz zehir lekeler görülebileceğini ancak bunu ailelerin ayırt etmesinin kip tür olmayabildiğini belirtti.

Tutku Altuntaş Ziyalı, hastalıktan korunmanın tek yolunun telkih olduğunu vurgulayarak, şöyle bitmeme etti:

“Bire Bir ayrıksı kişide kızamık olsa dahi aşı adına ondan korunabiliriz. Aşının yüzde 99 civarında benzeri koruyuculuğu var, çokça erdemli. Sağlık Bakanlığı zaten belli yaşlarda aşı yapıyor. Nezaret, şu anda birlikte çocuklardaki ilkah yaşını henüz er döneme çekti. Önceleri 12. ayda yapardı, demin 9. ayda yapıyor ki bağışıklık benzeri an ilk elde edilsin. Aşıyla korunabilecek ayrımsız hastalık varken, tıpkı insanın öz çocuğunu bu hastalıktan kaybetmesi büyüklüğünde yara ayrımsız boyut olmaz. Bundan korunabilmek amacıyla elimizde silahımız, aşımız var. Vakit Kaybetmeden sosyete sağlığı amacıyla değil, kendi çocuklarının sağlığı üzere da mutlaka aşılama yaptırmaları gerekiyor.”

“Aşı tereddüdü kızamık kabilinden bambaşka bulaşıcı hastalıkları dahi yeniden gündeme getirebilir”

NPİstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu ise 2 ila 10 günlük gurk süresini ardı sıra faziletli incitici ve döküntüyle kendini gösteren kızamıkta, 3-4 bölüm süren döküntülerin elan sonra kabuklanarak kahverengiye döndüğünü, coşkun bile ikinci günden sonra inmeye başladığını ve 10 günde hastalığın geçebildiğini söyledi.

Kızamık tıpkısı virüs olduğu için antibiyotik kadar tedavi yöntemleri olmadığını aktaran Mamçu, sponsor otama uygulandığını, bu kapsamda sıvı desteği, ateş düşürücü, mukteza görülürse solunum desteği sağlandığını, ayrıca tedavide Dünya Sağlık Örgütü ile UNICEF eliyle desteklenen A vitaminini de eksikliği olanlara verdiklerini dile getirdi.

Uzm. Dr. Mamçu, aşılamayla ahali sağlığı kurumlarının, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarıyla Türkiye’nin bulaşıcı hastalıkların kökünü kurutmuş tıpkı devlet olduğunun altını çizdi.

Ailelerin aşıyı eskiden yaptırmaları üzere çocukluk çağı hastalıklarının önemini ve bu aşıların sahn kurtardığını bilmeleri, ayrıca aşılama yaptırma konusunda istekleri olması gerektiğini söyleyen Mamçu, Türkiye’da aşıya ulaşmakta bir sevgili olmadığını fakat telkih tereddüdü diri birçok aile bulunduğunu, telkih yaptırılmaması sebebiyle dahi kızamık kabilinden eksantrik bulaşan hastalıkların de baştan gündeme gelmeye başlayabileceğini kaydetti.

Share: