“Asrın felaketi” namına nitelendirilen 6 Şubat’taki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta fariza eden Niğde’deki keyif personelleri yaşadıklarını anlattı.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Bilimi ve Araştırma Hastanesinde korkulu hizmet hemşiresi ve UMKE gönüllüsü Sadakat Gökçegöz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin şimdiye büyüklüğünde gördüğü sunma büyük afet olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş’ta enkazlarda dahi çalıştığını belirten Gökçegöz, “Haddinden Fazla sıradan benzeri delik açmışlar. Üzerimizdeki montları çıkarttık. Sürüne sürüne enkazdan kalp girdim. 3 yaşında bir yavru, boynuma sarıldı. Tıpkı şekilde çıktık dışarı. Arkadaşlara çocuğu vermeye çalışıyorum, zorluyorum. Bala o büyüklüğünde korkmuş, tedirgin ergin, boynumu anca ayrımsız sıkıyor kim bırakmıyor. ‘Anneni alacağım, beni bırak, yine seni alacağım.’ dedim. Onu tek ahit unutamıyorum. Bilahare annesini da aldık. İkisi dahi haddinden fazla şükür iyiydiler.” dedi.

Acil tababet doktoru Mustafa Özçelik da bire bir askerle yaşadıklarını unutamadığını dile getirdi.

Enkazdan 2 bala cenazesi çıkardıklarını anlatan Özçelik, “Cenazeleri tasdik ettikten sonradan vazifeli komutanımız, ‘Hocam birkaç dakika arabaya geçebilir miyiz?’ dedi. Ego benzeri rahatsızlığı var zannettim. Arabaya geçtik ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Peşi Sıra süratle gözlerini sildi ve ‘Kusura bakmayın hocam, askerlerimizin beni böyle görmesini istemiyorum.’ dedi. Bilahare çalışmaya devam ettik.” diye niteleyerek konuştu.

Acil Tababet Teknisyeni Mehmet Akif Taşel ise bir temel ve Sıla isimli kızını kurtarmaya çalışırken ikinci depreme kriz altında yakalandığını söyledi.

İkinci depremde annenin öldüğünü belirten Taşel, “Kıza geçmiş annesinin mevt ettiğini söylemedik. Kız, üstündeki molozu kaldırdıktan sonra annesinin cenazesini gördü ve ağlamaya başladı. Onu sakinleştirmeye çalıştık. Çıkaracağım tam ‘Abi annemin bilekliğini bana verir misin?’ dedi. Annesinin cenazesinden bilekliğini çıkardım ve Sıla’ya taktım.” ifadelerini kullandı.