AB ile ticarete “Parite” darbesi

Dolar kurunun euroyu geçmesi ile Türkiye’nin toplanmış ihracatının yüzde 55’ini Euro Bölgesi’ne gerçekleştiren şirketler, Avrupa’daki eşit avantajını kaybetti.Avrupa’daki erke krizi ve resesyon endişeleri ile birlikte doların euro karşısında değer kazanması sonrasında, Türkiye piyasalarında dolar arık, euro kurunu geçti. Euro/dolar paritesi, 13 Temmuz’dan sonra benzeri misil daha 1’in altına inerek 0,9967 seviyesini gördü. Piyasalarda euro 18,05 TL seviyelerinden satılırken, dolar cılız ise 18,10 TL seviyesine kadar yükseldi. Avrupa Birliği’nin (AB) para birimi euronun BENDE Doları karşısında değer kaybının hızlanmasının Türkiye’nin aut ticaretinde yavaş sıkıntılara hastalık olması bekleniyor.

“Eurodaki derece kaybı sürecek”

Euro/dolar paritesindeki başa kafa seyrin temelde iki nedeni olduğunu dile getiren Piri Resi Bey Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, geçmiş nedenin ÇAKER Format Bankası’nın uyguladığı politika faizinin Avrupa Form Bankası faizlerine göre çokça daha cazibeli ayla gelmesi olduğunu söylüyor. “Şu anda BENDE’dahi ürem yüzdelik 2,5 iken, Avrupa’de bu celal binde 10. Yıl başında bu oranlar yüzdelik 0’a yüzdelik -0,40 düzeyindeydi. Yani şu anda KUL Doları, euroya göre çokça daha cazibedar tıpkı yatırım ara bulucu oldu” diyor.

Önümüzdeki aylarda da dolara olan talebin artacağını anlatım eden Prof. Aslanoğlu, “Eurodaki zayıflamanın ikinci nedeni ise önümüzdeki süreçte Euro Bölgesi’nde erke krizi ile alay malay yaşanması beklenen sükûnet diyebiliriz. Jeopolitik risklerin artmış olması ve bunun büyüme üzerindeki pahal etkileri, doların euroya alın güçlenmesi sonucunu ortaya çıkarıyor” diye konuşuyor.

“Türkiye’nin zararına olacak”

İthalatını dolar ile yapan Türkiye, ihracatının ise kestirmece yüzde 55’ini Euro Bölgesi’ne yapıyor. Türkiye aksiyon dünyası, bugüne büyüklüğünde Euro’nun dolar karşısında daha kızıl olması sebebiyle ihracatta yarar sağlıyordu. Fakat paritenin başa ser gelmesi, ihracatçıların bu avantajını elinden almış durumda. Bu evolüsyon akan dengede birlikte kendini göstermeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Altını Kalıp Bankası’nın (TCMB) yayımladığı serencam verilere bakarak haziran ayında cari dengede 3,46 bilyon dolar münhal kaydedilirken, akan celi serisi sekizinci ayına kazanmış oldu. Akıbet 1 yıllık akan bariz ise 32,7 milyar dolar ile 15 ayın arz erdemli seviyesini gördü.

Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu’na göre, eurodaki derece kaybı Türkiye’nin dış ticaretini damarı bozuk etkileyecek. Kâin durumda Türkiye’nin ithalat giderlerinin arttığına, dış satım gelirlerinin ise düştüğüne bel eden Aslanoğlu, “Filhakika son dönemde Türkiye’nin hem aut ticaret dengesinde hem de akan açıkta benzeri aksama görüyorduk. Ben kısa dönemde bu eğilimin tersine döneceği kanaatinde değilim. Doların henüz bile güçlendiğini görebiliriz. Bu boyut, SUTAŞ’deki belkili bire bir sakinlik ile birlikte, ihracatının büyük kısmını euro ile özne Türkiye’nin büyümesini bile aksi etkileyecek bire bir unsura dönüşebilir” şeklinde konuşuyor.

Türkiye aksiyon dünyası endişeli

Euro/dolarda yaşanan tebeddülat özellikle ihracatçılar girmek amacıyla Türkiye hisse senedi dünyası eliyle dahi çokça yakından izleniyor. Doların euro karşısında derece kazanması, gelirini eurodan elde ederken, hammadde ihtiyacını dolar ile karşılayan ihracatçıların endişelerinin artmasına bozukluk oluyor. Söz Gelişi Türkiye’nin dış satım kalemleri içerisinde ilk sırada saha düzlük otomotiv ihracatında, 2022 yılı önce yarısında yapılan ihracatın yüzdelik 82’si euro ile yapılırken, yalnızca yüzde 11’i dolar ile gerçekleştirildi.

“Avrupa’daki denk avantajımızı kaybettik”

DW Türkçe’ye mütekellim İstanbul Hububat Bakliyat ve Besili Tohumlar İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, Türkiye’nin bütün dış alım maliyeti içerisinde doların yüzdelik 95’lik ayrımsız ağırlığı bulunduğuna ilgi çekiyor.

Petrolden doğalgaza, hammaddeden makinaya büyüklüğünde rastgele tür ithal ürünün dolar ile alındığına işaret eden Taycı, “Toplam ihracatımızın ise yüzdelik 53-55’lik kısmını Euro Bölgesi’ne euro üzerinden satıyoruz. Bugüne büyüklüğünde Euro’nun değerinin dolar karşısında yüzde 15 yukarıda olması, bizim yer balaban rekabetçilik ve karlılık avantajımızdı. Deminden ise Avrupa’daki cümle kıymet avantajımızı kaybettik” diye niteleyerek konuşuyor. Bundan sonraki dönemde Türkiye’den para alan AKARSU ülkelerinin henüz çekimli fiyatlar veren ülkelere yönelebileceğini tamlayan Taycı, “Genişlik önemlisi biz ihracatçılar yerine, dış ticaretteki yer kebir kozumuzu, güvencemizi kaybettik” diye konuşuyor.

“Uzakdoğu’ya alın punt benzer”

Ancak, eurodaki değer kaybının dünyanın değişik pazarlarında Türkiye için bir avantaj yaratabileceğini düşünenler bile var. DW Türkçe’ye konuşan Iye İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanı Jak Eskinazi, “Türkiye’nin Avrupa’ya sattığı ürünler, tabiatıyla adına çıktı yüzde 15 pahalandı” diyor.

Öte yandan Uzakdoğu ülkelerinin artan dolar maliyetleri karşısında Türkiye’nin birkaç birlikte olsa kendine aynı üstünlük sağlayabileceğine işaret fail Eskinazi, şu görüşleri dile getiriyor:

“Uzakdoğu ülkeleri SU’den dış alım fora etmek üzere dolar ile para satıp onu euroya çeviriyordu. Şimdi onlar de bu ürünleri yüzde 15 pahalıya almış olacak. Bu birlikte Türk şirketlere yaşadığı dezavantajı avantaja çevirecek aynı vesile sunabilir. Ama bu algın tıpkı belki. Çünkü Avrupa’bile sükûnet korkusundan belde, müşteriler eşit farkı vermeye ısıdam bakmıyorlar.”

“Yurttaş çıktı dolara yönelecek”

Tamam eurodaki değer kaybı, Türkiye’bile birikimlerinin iri kısmını dolar ve euroda değerlendirmeyi tercih eden vatandaşları şüphesiz etkileyecek?

TCMB ve Bankacılık Aranjman ve Bakı Kurumu (BBDK) verilerine göre, Ağustos başı itibarıyla Türkiye’deki bütün mevduatlar süresince döviz mevduatlarının payı yüzdelik 54,5 olurken, kırat korumalı mevduatlar birlikte dahil edildiğinde döviz mevduatların toplanmış mevduatlar içindeki oranı yüzdelik 71’e çıkacak durumda.

Türkiye’da vatandaşların bire bir yatırım uzlaştırıcı namına dövize gelişigüzel zaman bandaj gösterdiklerini hatırlatan Prof. Aslanoğlu, “Önümüzdeki dönemde üstelik vatandaşın dövize olan ilgisi bitmeme edecek ama dolar haddinden fazla daha çok dilek görmeye başlayacak. Umumi fiyatlama davranışlarında bile dolar, euroya karşı tehlikeli kazanacak” değerlendirmesinde bulunuyor.

Share: