Depremin ilk gününde revan UMKE çalışanları yaşadıklarını unutamıyor

Depremin evvel gününde giden UMKE çalışanları yaşadıklarını unutamıyor

NİĞDE – Kahramanmaraş merkezli önceki depremin arkası sıra bölgeye giden Niğde UMKE’dahi görevli esenlik çalışanları, yaşadıklarını unutamıyor.

Niğde UMKE Kıyamet İl Sorumlusu Alpay Ayan yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat’ta 04.17’bile meydana mevrut depremin peşi sıra saat 05.00’te 3 ekibin Kahramanmaraş’a tıpkı ekibin de Hatay’a gittiğini söyledi. Ekiplerin sabahleyin 10.30 kabilinden zelzele bölgesine ulaştığını belirten Sarih, şunları söyledi:

“Bölgeye giren ilk ekip tığ olduğumuz üzere saf adına işin balaban yükünü tığ çektik. Kahramanmaraş ekibimizden ayrımsız bölümü göçük alanlarına girdi. Bir bölümü çöl çadırları kurmaya başladı. Kurtarılan hastaların tedavisine bitmeme edilmesi gerekiyordu. Oradaki hep hastaneler beis gördüğü için, etrafta da akva yapı olmadığı amacıyla hastanelere alamadık. Hatay’a revan ekibimizdeki cıvıl cıvıl jeneratör aracımız bilcümle bölgeye hayatiyet dağıtımını yaptı. Enkazlarda müteharrik arkadaşlarımız tahminî 80 faal vakaya ulaştı.”

“İlk Yaren diye aynı kızımızı çıkarmıştık, bunu unutamadım”

Ivedili Tababet Uzmanı Doç. Dr. Turgut Dolanbay de depremin hızla ardından Kahramanmaraş’a yola çıktıklarını dile getirdi. Zelzele dolayısıyla yolların çok yara olduğunu ve gitmekte zorlandıklarını vurgulayan Dolanbay, “Şekerova köyümüzde vatandaşlarımızın yardım taleplerine sessiz kalamadık. Orada 3 vatandaşımızı enerjik çıkardık. İlk Yaren diyerek tıpkı kızımızı çıkarmıştık, bunu unutamadım. Yaren’in annesi ve kardeşi faal çıkartılıyor. Babası ve kendisi içeride. Amma güzel bir dirim üçgeninde kalmışlar. Bati travmaları yoktu. Yaren’in hiçbir travması yoktu. Umumi durumu iyiydi. Bekâr sıkışmışlardı, çakmak üzere baya uğraştık. Iyileştiren kurtarma ekibi olduğumuz için hiltilerimiz, çıpa akçakesme makaslarımız namevcut. Vatandaştan bulduğumuz birkaç çekiç vardı. Bu malzemelerle kurtardı” ifadelerine saha verdi.

Dolanbay, bu büyüklüğünde iri aynı yıkıma karşın devletin kül imkanlarıyla orada olmaya çalıştığını vurgulayarak, “Silahlı Kuvvetlerimiz, Mehmetçiğimiz, Jandarma Arama Kurtarma timlerimiz, Ulusal Medikal Kurtarma ekipleri (UMKE), özge sivil toplum kuruluşları gelmişlerdi. Mehmetçik yanımızdaydı, özveriyle çalıştı” dedi.

Niğde 112 Müstacel Davet Merkezinde memur Bahir Öztürk ise, Kahramanmaraş’ın Şekeroba Mahallesi’nde iki eğik tıpkı binadan ata ve kızını çıkardıktan sonradan, Gülşen isimli bir kadını çıkarmaya çalışırken enkazın altında ikinci depreme yakalandıklarına söyledi. Kadının gösterişli kırıkları olduğu ve serum takviyesi yaptıklarını tamlayan Öztürk, “İkinci depremdeki sarsıntıdan bilahare üstündeki sıklet iyicene arttığından kurtaramadık. İkinci depremi yaşadıktan bilahare bizde birlikte fobiler gelişmeye başladı. Hala ruhsal travmalarını yaşıyoruz. 47 yaşında bire bir Osman Fırat uzatmalı çavuş kardeşimiz vardı. JAK ekibiyle gelişigüzel emin şekilde çıkarttık” diye niteleyerek konuştu.

“6. günde çıktı kimesne esen çıkmaz dediğim yerde Irmak çıktı, tek yarası yoktu”

UMKE Gönüllüsü Ivedili Tıp Teknisyeni Tuğba Özdemir ise, Kahramanmaraş’tan ayrılmadan 6. gündeki akıbet vakalarında arabanın yanına düşen 3 kişilik ayrımsız aileyi kurtardıklarını anlatarak, şu ifadelere saha verdi:

“11 yaşında kızları ile anne ve babası yüksekten bir arabanın yanına düşmüşler, dirim alanı oluşmuş. İlk önceki kızı çıkarttık, adı Nehir’di. Bu vakayı on paralık unutamıyorum. 6. günde artık kimse sıhhatli sokak dediğim yerde Nehir artık. Hiçbir yarası yoktu ve Nehir o büyüklüğünde şuurlu ve sağlıklıydı ki imdi biz çok heyecanlıydık, afallıyorduk, o bizi sakinleştiriyordu. ‘Tamam bacı rahat olun. Ego sizin hepinize çokça teşekkürname ediyorum. Hepinizi öpmek istiyorum’ falanca diyordu. O bize imdi cesurluk verdi. Ego Nehir’i unutamam.”

Share: