ESMA TURAN

Muğla’nın Reze ilçesine kapalı Zeytinköy mahallesinde 2017 yılında sâdır orman yangınında evleri engel gören ve 2020 yılında bakir evlerine munsap vatandaşlar, iki yıldır cıvıltı bekliyor. Mahalle sakini Utku Kayalı, “Bire Bir an evvel elektriğe kavuşmak istiyorum. Benim üzere 10 hayat var elektriği olmayan. Aydem’in kapısına gidiyorum, ‘Sen git, tığ hallederiz’ diyorlar, gönderiyorlar. Bir kalem çözüme ulaşamadım” diye niteleyerek duruma reaksiyon gösterdi.

Reze’ye vabeste Zeytinköy mahallesinde 2017 yılında orman yangını imdi. 138 haneli mahallede sâdır yangında, 800 hektarlık düz kötülük gördü ve 61 ev küle döndü. Zeytinköy’de evlerini kaybeden vatandaşlar üzere İçişleri Bakanlığı Afet ve Evgin Uzanım Yönetimi (AFAD) Başkanlığı’ndan 1 milyon 414 bin liralık ödenek aktarımı yapıldı. AFAD’ın ücretsiz proje desteğiyle 15 sülale, 2020 yılında sahiplerine teslim edildi. 15 sülale içerisinde dört tanesi, Aydem’den tıpkı akıbet alamayınca ücretlerini ödedi ve elektriğini bağlattı. Kavrayışsız küsurat evler ise halen elektrik bekliyor.

“TELEFONUMU ŞARJ ETMEK İÇİN KOMŞUYA GİDİYORUM”

Aydem’e defaatle müracaat yapmalarına rağmen evlerine tıpkı türlü zindelik bağlantısı yapılmayan vatandaşlar, elektronik eşyalarını kullanamıyor. Şarjlı çıra kullanan vatandaşlar, çökertme telefonlarını bile mahallede kâin kahvede ya da komşularında şarj ediyor. Faaliyet olmadığı üzere soğutucu dahi kullanamayan vatandaşlar, sıcak havalarda itici akarsu birlikte içemiyor. Aldıkları gıdaları üstelik sıcak çekicilik nedeniyle bozulan mahalle sakinleri, beslenme alışkanlıklarının bile değiştiğini söyledi. Öte yandan, yangında cıvıltı direklerinin yandığını söyleyen vatandaşlar, haddinden fazla sayıda elektronik aile eşyalarının bozulduğunu, faturaları olmadığı amacıyla zararlarının karşılanmadığını kaydetti. 2017 yılında sâdır cuşuhuruş sonrası benzeri konteynerde kıpırdak ve 3 sene sonradan evine munsap Yengi Kayalı, Aydem’e başvuru yaptığını, ancak iki yıldır hiçbir sonuç alamadığını belirtti. ANKA Haber Ajansı’na mütekellim Kayalı, şunları söyledi:

“2017 yılında coşkunluk imdi. 2020’da ben, evi AFAD’dan teslim aldım. Zindelik projesi dahi verildi. Dosyalar Aydem’dahi amma bire bir serencam çıkaramıyorlar. Ruh bulunmayan, karanlıkta yaşıyorum. Soğuk akarsu içemiyorum. Telefonumu şarj etmek üzere komşulara, markete gidiyorum, orada dolduruyorum. İki güne yükleme bitiyor elhak. Evde buzdolabı, çamaşır makinesi var amma kullanamıyorum. Yiyecekleri günlük yapıp yiyorum. Ben, iki el Aydem’e gittim, başvuruda bulundum. Son alamadım. Denizli Havza Müdürlüğü’nü bile aradım, bir son namevcut.”

Kendisi üzere 10 hanenin daha elektriği olmadığını belirten Kayalı, “2020’den beri elektriksizim. Benzeri an önce elektriğe kavuşmak istiyorum. Benim kabil 10 hayat var elektriği sıfır. Aydem’in kapısına gidiyorum, ‘Sen git, biz hallederiz’ diyorlar, gönderiyorlar. Benzeri makule çözüme ulaşamadım. Yiyecek, meşrubat, cilt türü, soğuk akarsu, şarj aleti hiçbirini kullanamıyorum. Dolabıma aynı şeyler koydum amma elektrik olmadığı amacıyla bozuluyor. Geceleyin yükleme lambasını komşudan şarj ediyorum. Bunun şarjı de benzeri saat dayanıyor” dedi.

“KARANLIKTA GEÇEN GECELERİN HESABINI KİM VERECEK”

CHP Muğla Saylav Süleyman Cerbezeli de ruh üretimi ve dağıtımının amme aracılığıyla yapılması gerektiğini belirtti. Dilli, vatandaşların mağduriyetinin bire bir an önceki giderilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Elektriğe yayılmak tıpkı herif hakkıdır. İnsan hakları ise özel şirketlerin keyfine bırakılabilecek aynı alan değildir. Fakat bu ülkenin bilcümle kaynaklarını hususi şirketlere peşkeş çekmeyi görev edinmiş kudret yüzünden, Muğla Reze’deki Zeytin mahallesinde 2017’birlikte sâdır ateş sonrası yapılan evler bibi cümbüş alamıyor. İktidar, ‘Tıpkı bardak soğuk suya hasretiz’ diyen ailelerin çığlığını duymuyor. 2017’deki yangın sonrası yanan evler yapıldı, iki sene evvel ruhsatlar verildi. Ancak facia kararı olmasına rağmen mağdur ailelerimize cümbüş verilmedi. Bu aileler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Çap, vatandaşlarının hakkını korumakla işyar değil mi? Şüphesiz oluyor dahi yer temel herif hakları özel şirketlerin keyfine bırakılıyor? Elektriksiz evlerin, karanlıkta sabik günlerin hesabını kim verecek?”

Yetkilere ihtar üstelik bulunan Girgin, “Bütün söyledik, yine söylüyoruz: Cıvıltı üretimi de dağıtımı birlikte amme eliyle yapılmalıdır. Erke, kamusal benzeri haktır. Özelleştirmeler kıygınlık yaratır. Çap, şirket mantığıyla yönetilemez. Yönetilirse böyle mağduriyetler doğar. Yetkilileri uyarıyoruz. Zeytinköy mahallesindeki mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyeti bire bir dakika önce giderilmelidir” diye konuştu.