Arnavutluk arama istirdat ekibi, zelzele bölgesinde yaşadıklarını ve çalışmalarını anlattı

“Asrın felaketi” kendisine nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası taharri istirdat çalışmalarına süzülmek üzere Arnavutluk’tan Türkiye’ye mevrut fahri ekip, kısaca tıpkısı hafta Malatya’da çalışmalara katıldıktan sonradan 15 Şubat’ta ülkelerine döndü.

On kişiden oluşan fahri ekip, AA muhabirine, zelzele bölgesinde yaşadıklarını ve yürüttükleri çalışmaları anlattı.

Arnavutluk Sivil Acil Format Gönüllüler Merkezi Başkanı ve tıpkısı zamanda Türkiye’ye revan fahri ekibin lideri Nebi Muçay, kriz altında irtihal etmiş aynı ata ve oğlunu birbirlerini kucaklarken bulduklarında kol yerine çokça duygulandıklarını söyledi.

Muçay, çalışmalara katıldıkları bölgelerde gerileme altında irtihal edenleri buldukları anları aktarırken, “Essah görünmek icabında ailemizden biriymiş kabil. Kıytırık ateş vericiydi.” ifadesini kullandı.

Ailelerin, enkazların çevresinde ümitle bekleyişini gözyaşlarıyla anlatan Muçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yalnız benim amacıyla değil, orada bulunan tam ekipler için genişlik acı olay, baba ve oğlunun kriz altında sonsuza dek kucaklaşmasıydı. Sistem amacıyla çokça biberli vericiydi. Önceki çocuğun elini gördük, adım adım kazmaya devam ederken çocuğun babasının bedeni dahi keşfedildi. Tıpkısı aynı babanın günce hayatta aşkla çocuğunu ‘yakalaması’ kadar, biz üstelik bu kucaklaşmayı, bitmeyen kucaklaşmayı gördük. Yıpranmamış evli çiftin tıpkı resmini gördüğümde yüreğime vurdu ve o dakika hayatın kutsi, geçici olduğunu düşündüm. O resimde enkaza, taşlara karışmış o mutluluğu, gülümsemeyi kaplamak, hayatın değerli olduğunu düşündürüyor. O resim hafızama kazındı, kalbimin içindeymiş kabilinden hissediyorum.”

Tıpkısı değişik gönüllü Şkelzen Şatri dahi çalışmalara, maltalık yetişmek için dua ederek başladıklarını belirterek, “Arama kurtarma çalışmaları yapacağımız yere sunu gücük zamanda ulaşıp, göçük altından tıpkısı fert çıkarabilmek üzere çok heyecanlıydım.” dedi.

Arnavutluk’a dönüşte tıpkısı Türk askerle arma değişim tokuşu yaptığına değinen Şatri, bu armayı Arnavutluk ordusundayken Bosna Hersek’teki barışı esirgeme görevinde gene tıpkısı Türk askerden aldığı armanın yanı sıra taşıyacağını ifade etti.

Şatri, “Bu ongun, bana 2009’üstelik Bosna Hersek’teki bir Türk subayından yadigâr. Başka bir askerden dahi soyadını (armasını) aldım, değiştirmek istedi ben dahi armamı seve seve ona verdim. O bile bana kendi aile adı Ataş’ı verdi. Bu soyadı değişimi Malatya havaalanında gerçekleşti.” diyerek konuştu.

Şkelzen Şatri antrparantez kriz altından çıkarıldığı sırada aynı babanın oğlunu korumak üzere elleriyle sarmasını gördüklerinde derinden etkilendiklerini dile getirdi.

“Tıpkı taşı yerinden kaldırarak tıpkı hayat kurtarabiliriz”

Taharri istirdat uzmanı yerine çalışmalara katılan Bujar Rapo ise Arnavutluk’ta ünlü olan “ayrımsız dikme sarp, bire bir hayat ver” deyimini, sarsıntı bölgesinde “ayrımsız taşı yerinden kaldırarak bire bir avlu kurtarabiliriz” şeklinde kullandıklarını aktardı.

Çaresiz durumda depresyon altındaki kardeşini telefonla arayan bir depremzedeyi, hayatı boyunca hiç unutamayacağını kaydeden Rapo, “Telefon çalışıyordu amma ses duyamadım. O sırada göçük altına girdik, dun indik ama patırtılı duymadık. Gene hariç çıktık, gözlerimizin içine bakıyordu. Onun iri acısını hala hatırlıyorum. Maalesef camit bedeni daha sonraları bulundu.” sözlerini harcama etti.

Arnavutluk Defans Bakanlığına ve Millî Sivil Defans Teşkilatına ilişkin 73 esenlik personeli ve kontrol istirdat uzmanından oluşan takım, sarsıntı bölgesindeki çalışmalara katıldı.

Share: